HERKESİN BİR HİKAYESİ VAR İŞTE BENİMKİSİ
2016 senesine götüreceğim sizi. Her sene aynı yerden aldığım ve hiç değişmeyen bir ajandam vardı. Yurt dışından geldiği için, o sene dövizdeki dalgalanmalardan dolayı kullandığım ajandayı Türkiye’ye getirmemişlerdi. Nereye baksam bir türlü bulamadım. Ve sonunda kendi ajandamı kendim yapmaya karar verdim. Günlerce üstüne çalıştım ve tam olarak bana özel, tüm ihtiyaçlarıma uygun bir ajanda tasarımı yaptım. Ama o tasarımı nasıl hayata geçireceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu. Hocalarıma danıştım araştırdım ve sonunda inanılmaz yüksek bir fiyata kendime özel, kendi tasarladığım o ilk LaTua hayata geçmiş oldu. Gören tüm arkadaşlarım, “ben de istiyorum ben de” dedikçe aklıma bir kurt düştü. Bir ay gibi kısa bir sürede çevremdeki herkes benim tasarladığım ajandayı kullanıyordu. İşte o gün aklıma girdi bu tasarım defter işi. Neden olmasın? Baştan sona kendi tasarladığım bir deftere sahip olma fikri büyüdü ve aylar içinde “LaTua Design” olarak somutlaştı.
Biz üç kız başladık bu işe. Saf çocukluk zamanlarından gelen dostluğumuzu iş hayatına, ortaklığa taşıdık. Hazal, İpek ve Jülide. Bir çok ortak noktamız vardı ama bunlardan en önemlisi ortak bir hayalimiz vardı. Tasarım…
Kahve içerken, ondan bundan konuşurken bir baktık işe atılmışız. Büyük bir heyecan, uykusuz geceler, bitmek bilmeyen bir telaş, koşuşturma, çevremizden bize hiç zaman ayırmıyorsunuz sitemleri belki de biraz deli cesareti… Sanayi, matbaa arasında mekik dokumalar sonrası tasarladığımız defterleri ilk gördüğümüzde gözümüzden akan bir damla yaş. Tarif etmem mümkün değil o anı.
Her şey tatilden Eskişehir’e döndüğüm akşam başladı. Hazal, “Jülide neredesin, hadi dışarı çıkalım bir kahve içmeye” diye beni aradı. Uzun süredir görüşmemiştik, konuşacak çok şey birikmişti ama bir şey beni dürttü ve aklımdakilerden bahsettim ona. Biz o gece işte dünyayı kurtaracak icadı yapıyormuşçasına heyecanlı bir şekilde araştırmaya başladık. Gecenin sonunda İpek’i aradık. Bir sonraki buluşma ertesi öğlen yemeğiydi. Sonuç, her gün birlikte oradan oraya koşturan, sokakta not tutmaya çalışan, iki dakikalık kahve molalarında ağzına bir lokma yemek atan, ayrıldıkları anda aklıma şu geldi diye telefon açan üç kız.
Çok çalıştık, çok araştırdık, çok yazdık, çok çizdik, çok gezdik ve sonunda içimize çok sinen bir iş çıkardık. Ailelerimizin maddi ve manevi desteği ile hayallerimize bir adım daha yaklaştık. Sizler sayesinde her geçen gün büyüyen, kendini geliştiren dinamik bir markaya dönüştük.
Sonrasında okullarımız bitti. Hepimiz kendi mesleklerimize yöneldik. Ve ben hala sizlerle hayatınızı kolaylaştıracak tasarımları buluşturmaya devam ediyorum. LaTua hala üçümüzün bebeği, hala altında o üç genç kızın alın teri var.
Sizler ile büyüyüp güzelleşen LaTua Design artık 5 yaşında.