Çok meşgulüm, yarına yetiştirmem gereken tonla iş var.
Tüm işler birikti, ne yapacağımı şaşırdım.
24 saat bana yetmiyor.
Yarına kadar 300 sayfa okuma yapmam lazım.
Yarınki sunum için çalışacak hiç vaktim olmadı, bu gece sabahlayıp bitireceğim.
…
Bu cümlelerin benzerlerini ya kendiniz kurmuşsunuzdur ya da çevrenizden her gün duyuyorsunuzdur.
Bugün yine çok çok iyi bildiğimiz ama uygulamadığımız bir konu üzerinde konuşacağız.
İşleri son dakikaya bırakma eğilimimiz. Acil olana kadar erteleme huyumuz.
Parkinson Yasası
Parkinson yasası der ki; işler, projeler, ödevler, sunumlar bitirilmesi için kendisine verilen sürenin tamamını kapsayacak şekilde genişler.

İsmini, yaratıcısı Northcote Parkinson’dan alan bu yasa son dakikacılığımızı açıklar. Eğer o ödevi bitirmek için gerekli süre 2 saat ise ve öğretmen bu ödev için 2 gün verdiyse o ödev son saatlere kadar ertelenir.
Sonuç olarak yapacak çok daha fazla zamanımız olduğunu bilmek işi erteleme huyumuzu perçinler.
Okul yıllarıma döndüğümde en yoğun olduğum zamanlarda en verimli ve en başarılı sonuçları aldığımı görüyorum. Ne zamanki yoğunluğum azaldıysa verimim de bir o kadar düşüyordu. Son dakikalar, koşturmalar artıyordu.
Oldum olası “deadline” teslim sürelerinin kesinlikle bir işe başlamak ve bitirmek için olmazsa olmaz olduğunu düşünürüm. Bu nedenle SMART Hedefleri kullandığımdan beri, gelişi güzel bir şekilde bu sene daha fazla okuyacağım, daha fazla egzersiz yapacağım gibi net olmayan isteklere göre daha işe yarar sonuçlar elde ettim.
Hedefe ulaşmak için kendine koyduğun süre bazında başlama ve bitirme ihtimalin artıyor.
Süre kısıtlaman yok ise veya yapacağın şeyin alacağı süreden çok daha uzun bir vade belirlediysen son dakikaya kaldığın ya da yapmadığın için kimseyi ve durumu suçlama.
Bu ertelemenin son dakikaların önüne geçmek için benim kullandığım en verimli yöntem hedefleri aylık, haftalık, günlük şekilde bölmek. Önceliklerimi belirlemek ve acil olmayan ama önemli işlerimi mutlaka ön plana çıkarmak.
Her ayın başında o ay için belirlediğim genel hedeflerimi, pazar akşamları haftalık planlarımda, her gün ise günlük yapılacaklar listemde belirliyorum. Plan yapmak zamanımı alıyor diye düşünüyorsan konunun uzmanı Brain Tracy’e kulak vermekte fayda var.
“Planlamaya ayıracağın 1 dakika 10 dakikalık tasarruf sağlar.” Sabahları günde 10-12 dakikanı gününü planlamaya ayırman yaklaşık 2 saatlik boşluk sağlayacaktır sana.
Ayrıca önemle belirtmeliyim ki günlük yapılacaklar bu erteleme huyu için asla yeterli bir planlama değil çünkü acil olmadıkça günlük planda bu işlere yer vermek mümkün değil. Unutma, verilen sürenin son dakikasına kalan işler, acil olmaya başlar.
Bir işi yapmak için için acil olmasını beklersen, gün içinde ansızın çıkan acil işler, toplantılar, krizler vs. ile boğuşmak zorunda kalırsın ki hepimizin gün içindeki durumu tam olarak bu.
Boğuşuyoruz.
“Bir işin zamanında ve tam yapılmasını istiyorsan meşgul birine ver.” der Covey. Eğer doğru zamanda, doğru işlere zaman ayırırsan 24 saatin hayli hayli yettiğini göreceksin.
Yazının başındaki cümleleri hayatından eksiltmek hatta tamamen çıkartmak istiyorsan özetle,
- Önceliklerini belirle. – 80/20 Kuralı
- Senin için önemli olan konuların farkında ol. – Zaman Yönetim Matrisi
- Uzun ve kısa vadeli planlarını yapmak için zaman ayır.
- Net ve zaman sınırlı hedefler belirle. SMART Hedefler
- Parkinson yasasını aklından çıkarma ve yapacağın işler için kendine uygun teslim süreleri belirle.