Sıradanlığın üstesinden gelmek ve tüm potansiyelimizi ortaya koyabilmek.

Sıradanlık olasılığı herkes için vardır, çünkü bu kolay bir seçimdir. Her zaman olduğun gibi olmak, konfor alanında kalmak güvenlidir.

Unutmamak gerekir ki sıradanlığın diğer insanlarla hiçbir ilgisi yok.

Bu sadece seninle ilgili bir durum ve sürekli öğrenme, gelişme taahhüdünde bulunmamanın bir sonucu.

Bu bir seçimdir ve bu seçim tamamen sana bağlıdır.

---

Hal Elrod “bazıları istedikleri hayata ulaşırken, bazılarının dün oldukları yerden bir adım bile ileriye gidememesinin nedenlerini, bana en çok ilham veren kitaplardan biri olan “Muzice Sabah” adlı kitabında açıklıyor.

Bu nedenleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

• Dikiz Aynası Sendromu
• Amaç eksikliği
• İzole Olaylar
• Sorumsuzluk
• Çevre etkisi
• Kişisel gelişim eksikliği
• Aciliyet Eksikliği

Bu başlıkların her birinin ayrı ayrı ve detaylı incelenmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bunların farkına varmadan bir sonraki adıma geçmemiz pek olası değil.

Bir sonraki adım nedir?

Bildiklerimizi pratiğe dökmek.

Sıradan bir yaşımı geride bırakmak. İstediklerin için, potansiyelini ortaya çıkarabilmek için ne yapacağına karar vermek ve bu günden itibaren bir şeyleri farklı yapmaya başlamak.

Evet doğru okudun, BUGÜNDEN İTİBAREN.

Dikiz Aynası Sendromunu

İlk olarak sıradanlığın nedenlerinden biri olan, Rearview Mirror Syndrome – Dikiz Aynası sendromundan bahsetmek istiyorum.

Elrod diyor ki, bu sendrom, şu an olduğumuz kişiyi, geçmişte olduğumuz kişi sanmak. Bu nedenle, bilinçli veya bilinçsiz olarak geçmiş deneyimlerimiz ile şu anki potansiyelimizi sınırlamaktayız.

Araştırmalar günde kişinin ortalama 50.000 ila 60.000 arasında düşünce ürettiğini göstermekte. Fakat sorun şu ki, bu düşüncelerin %95’i bir gün önceki düşüncelerimiz ile aynı. Bunlar da bir gün öncesiyle, onlarda bir gün öncesiyle.

Böyle muazzam bir güce sahipken, ne yazık ki bunun farkında olmayan kişilerin günden güne, aydan aya, yıldan yıla hatta bir ömür boyunca hayat kalitelerinde elle tutulur bir değişim olmamakta.

Atalarımızın da belirttiği gibi bu insanlar yedisinde neyse yetmişinde de o.

Bu durum pozitif, ileriye götüren düşüncelerde geçerli olduğu gibi negatif ve aşağı çeken düşünceler için de geçerli.

Eğer sıradanlığı bırakıp, potansiyelini yaşamak istiyorsan, dikiz aynandan geçmişe bakmayı ve seni geriye çeken düşünceleri bir an önce bırakmalısın. Geçmiş deneyimlerini bir ders olarak görmeli ve şu an olduğun kişinin bambaşka biri olduğunu kabul etmelisin.

Hayattan istediklerine sınır koymayı bırakmalı ve daha büyük düşünmelisin.

• Ben yapamam.
• Bana mı kaldı?
• Ben kimim?
• Daha önce de yapamadım.

…

Gibi seni geriye düşüren inançlara bağlı kaldıkça, yapabilecekken bile önüne bir sürü engel çıkardığının farkında değilsin.

Yapabilirsin.

İsteklerin gerçeğin haline gelene kadar kendine, potansiyeline, becerilerine inanmalısın.

Aklından çıkarmaman gereken bir şey varsa o da, şu an olduğun yerde olmanın nedeni geçmişte olduğun kişi. Ama nereye gideceğin, ileride nerede olacağın sadece şu ana bağlı.

Elrod’un tavsiyelerine kulak vermeye devam etmek ister misin?