Ne yazık ki insan kendini mantıklı bir getirisi olmadan, bilerek uykusuz bırakan tek canlı türüdür.
Matthew Walker
Bugüne kadar konuştuğumuz şeyleri özetlemek gerekirse, sıradan hatta vasat bir hayattı yaşamak için bir çok bahanemiz var. Bu bahanelerin önüne geçmenin tek yolu bildiklerimizi hayatımızda uygulamak.
Bildiklerimizi eyleme dökmek.
Bu koşturma içinde bunun için vaktimiz mi var sorusu bir başka bahane.
Bu bahane içinse cevap, acelesiz, sakin kendine ve gelişimine ayıracağın bir sabah ritüeli oluşturmak.
Bu karar bizi yeni bir soru ile yüze yüze bırakıyor.
Sabah erken kalktığımızda yeterli uykumuzu alabilecek miyiz?
Cevap, evet erken kalkarsan uykunu alabilirsin, tabii ki kalktığın saate uygun olarak erken yatarsan.
Araştırmalar yetişkin bir bireyin ortalama 8 saatlik verimli bir uyku uyumasını tavsiye ediyor.
Uyku bilimci Walker ise iyi bir uyku uyuyup uyumadığını anlamak için kendine sorman gereken önemli soruların altını çiziyor.
Klinik bir uyku değerlendirmesi olmadan “yeterince uyuyor muyum?” sorusuna evet demek için kendinize sormanız gereken 3 önemli soru:
- Sabahları uyandıktan sonra saat 10’da ya da 11’de tekrar uyuyabilir misin?
- Öğleden önce kafein almadan optimal olarak etkin olamıyor musun?
- Alarmını kurmamış olsan o saatten sonra uyumaya devam eder miydin?
Bu sorulara cevabın evet ise “nitelikli ve nicelikli uyumuyor olman olası.” Kendine verdiğin uyku süresinden daha fazlasına ihtiyaç duyuyorsun.
Daha da çarpıcı olanı bütün bir hafta az miktarda verimsiz bir uyku aldıktan sonra hafta sonu yapılan uzun uyku seanslarının hafta içi olan uykusuzluğu telafi etmemesi. Yani hafta içinden uykunu borç alıp hafta sonu faizi ile ödemen bilimsel olarak mümkün değil.
Mikro kazanımlarda gördüğümüz gibi küçük iyileştirmeler nasıl hayatımızı uzun vadede ileriye taşıyorsa uykundan çaldığın önemsiz görünen mikro zamanlar toplanıp ileri de tersine çevrilemeyecek zararlara yol açabilir. Alzheimer, kronik yorgunluk, duygusal salınım, kalp rahatsızlıkları, öğrenme zorlukları …
Niçin uyuruz kitabından çok çarpıcı bir anekdota göz atalım.
“Kuzey yarım kürede mart ayında geçilen yaz saati uygulaması bir çok insanın 1 saatlik uyku fırsatından feragat etmesine neden oluyor. Araştırmacıların yaptığı gibi milyonlarca, günlük hastane kaydını bir çizelgeye aktarsanız önemsiz görünen bu azlığının ertesi gün kalp krizlerinde korkutucu ve ani bir artışa neden olduğunu görürdünüz. İşin etkileyici yanı bunun iki yönlü bir durum olmasıdır. Kuzey yarım kürede sonbaharda saatler ileri alındığında ve 1 saatlik uyku imkanı kazandığımızda kalp krizi oranları hemen hızla düşüşe geçiyor… Bir çok insan tek bir gece bir saatlik bir uyku kaybı yaşamayı çok büyütmez, önemsiz bulur. Oysa gerçek tam aksidir.
Niçin Uyuruz, 197, -Matthew Walker
Kaş yaparken göz çıkarma. Tek bir bilgiyle yetinme. Oku, araştır. Daha çok araştır ve uygula.
Erken kalkmak ve kendine zaman ayırmak, kendine verebileceğin en büyük hediye ama bunu doğru yap.
Uykundan çalma.