75/90 BAŞKASININ HİKAYESİ

Zaman nankördür. Unutturur.

Kabullendiğini sanır insan karşısındakini. Sanmak yanıltır. Gün geçtikçe olmadığı birine dönüşür ta ki bir güne kadar. Geçen zamanın unutturduklarını, bir nefes hissettirir. Bir gülümseme, bir bakış, bir söz, bir an; seni evine döndürür. Evine, ait olduğun zamana, ait olduğun yere…

Aynı yolda yürüdüğünü sandığın kişilerle aslında yolunu uzattığını, evim dediğin yerde bir misafirden ibaret olduğunu, dudaklarından dökülen sözlerin sana ait olmadığını anlarsın. Zordur en başta inkar edersin.

Yol uzamaya başladıkça, benzin ibresi sıfıra yaklaştıkça durumun farkına varırsın. Evin çok uzakta ve tam ters istikamettedir.

Ne yapacağını şaşırsın, kafan karışır, geçmiş, evin kadar uzaktadır. Geçmişe dönemeyeceğin gibi evine de dönemezsin. Zaman ait olduklarını bir bir elinden almıştır ve sen buna hayır diyemeyecek kadar acizsindir. Özlemekten başka bir şey gelmez elinden. Rüzgar seni sürükler ait hissetmediğin yerlere. Sen kabullenirsin. Sesini çıkarmaz, isyan edemezsin.

Zaman nankördür. Unutturur. İnsan ders almaz, yanlışlar her geçen gün çoğalır. Kabullenir insan. Kabullenmek tehlikelidir. Gün geçtikçe olmak istemediği birine dönüşür. O gün gelse bile farkına varamaz o nefesin, o gülümsemenin, o bakışın, o anın.

Jülide, 2016

Yıllar önce bunları yazmışım, neden ve kimeydi öfkem inan hiç bilmiyorum. Hissederek yazarım genelde, biri tetiklemiş olmalıydı beni. Hikayemin kötü karakteri.

Bazen bir cümle gelir de göğsünün tam ortasına oturur ya işte öyle bir cümle ile karşılaştım bugün. Tam da bu yazdıklarımı okuduktan sonra.

“We are all bad in someone’s story”

“Hepimiz birinin hikayesinde kötüyüz” cümlesi yankılandı beynimde. Bazılarımız değil, hepimizdik cümlenin öznesi ve ben de o kervanın bir yolcusuydum. Sen de öylesin.

Başkalarının bize yaptığı en küçük hatayı bile yıllarca hatırlarken acaba benim kötü karakter olduğum kaç hikaye yazmıştım? O an bile aklıma onlarca gelmesine rağmen ya bir de farkında olmadıklarım varsa?

Çok geçmişe takılan biri olmama rağmen şöyle bir film şeridi gibi aktı anılar zihnimde.

Ben çok kaçıp gittim, sözümün olmadığı, artık kalmak istemediğim yerden. Karşımdakini incitmemek için bir vedayı bile çok görerek gittim. Amacım naifti, onu kırmamaktı ama  başkasının hikayesinin kötü karakteri olmama engel olmadı.

Hikayeler yapısı gereği “kötü” karaktere ev sahipliği yapar. Bizim miadını tüketen hikayelerimizde de o suçladığımız, nefret saçtığımız, ardından belki de göz yaşı akıttığımız bir karakter vardır.

Zaman ilaçtır, kanayan yaraya kabuk bağlatır. Ama yine de o yaranın izi kalır vücutta. Hikayelerimizle büyürüz.

Farkında olmadan birinin yarası oldun mu acaba?

Ya da daha kötüsü farkında olarak?

Sen de düşün istedim, benim yazdıklarım gibi birinin eline kağıt kalemi aldırtıp içindekileri kusturttun mu? Ben bugün çok düşündüm kendi yaralarımı, başkalarına açtığım yaraları.

Yıllar önce dediğim gibi zaman nankördür, unuttur. O da unutmuştur dedim kendi kendime ama sonra hatırladım, yara izini hala vücudunun saklı bir köşesinde. Yarayı açan kim hatırlamasa bile.

Başkalarının hikayelerindeki gülümseme sebebi olmamız dileğiyle.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s