Dün gece kısa ama nefis bir tatilin sonunda kendimi 2 saat önceden havaalanında buldum. Yolcular telaş halinde koşturuyordu. Kimi son dakika değişen kapı numarası nedeni ile, kimi çocuğunun peşinde, bense sakin sakin uçağımın kapısında insanları gözlemlemeye başladım.
Tam zamanında kapılar açıldı, yerime geçtim. Kitabımı açtım ve okumaya başladım. Saat ilerliyor ama motorlar bir türlü çalışmıyordu işte an aklıma bir adam geldi. Çoğumuzun ismen olmasa da yaptıklarını, şirketlerini bir şekilde duymuş olduğumuz biri. Girişimleri kadar hayata bakış açısı da bambaşka biri.
21 yüzyılın şövalyesi. Disleksi hastası olduğu için 16 yaşında okulu bırakıp 1960’lı yıllarda İngiltere için bile fazlasıyla dikkat çeken bir isim ile ilk işini kuran bir girişimci. Dergi, müzik, demir yolları, hava yolları, cep telefonu, kola hatta uzay turizminde bile adı var bu adamın. Sıcak hava balonu ile kaç kere ölümden dönse de Pasifik okyanusunu geçen ilk kişi. Hem çalışan, hem de eğlenen bir karakter.
Bu adamın bir hikayesini okumuştum kendi sözleri ile anlattığı. Mekan havaalanı benim gibi. Tek bir farkla, benim gibi teknik arıza nedeni ile uçağın kalkmasını saatlerce beklemeyen, bir çözüm üreten bir kişilik. Hem de milyon dolarlık bir çözüm. Kendisi bu olayı çok normal bir şeymiş gibi anlatırken ben şaşkınlık ile okumuştum. Bakalım sen ne düşüneceksin?
Bir Sör’den Normal Bir Hikaye
Plan Puerto Rico fakat evdeki hesap çarşıya uymuyor ve havaalanında Puerto Rico uçağının iptal olduğunu görüyor bizim sör. İnsanlar ne yapacaklarını bilmeden bekliyor. Kimse bir şey yapmıyor, yapamıyor. Hemen elini cebine atıyor bizim kahraman ve 2000 dolara bir uçak kiralayıp kişi sayısına hemen bölüveriyor ücreti.
Adam başı 39 dolar.
Hemen bir tahta buluyor, üstüne de büyük harfler ile VIRGIN HAVAYOLLARI: Puerto Rico Uçuşu 39 dolar yazıyor.
Yolcular biletlerini alıyor. Richard Branson da 2 adet bedava bileti ile Puerto Rico seyahatine başlıyor. Problemi görüyor ve anında çözüm üretiyor. Herkes küfür kıyamet, lanet ederken o Virgin Airlines fikrini bu aksilik ile hayata geçirme şansı buluyor. Hem de şirket kurulmadan birkaç yıl önce.
Ben dün hiçbir rötar olmadan bindiğim 50 dakikalık uçuşumun ilk 90 dakikasını teknik bir arıza! nedeni ile uçağın içinde geçirirken bu hikaye canlandı işte kafamda. Çıkarımda bulunmak için de epey sürem oldu Ricard Branson’ın sanki her gün böyle bir şey başına geliyormuşçasına rahatlıkla anlattığı bu hikayeden. Sana da belki bir ilham verir ne dersin?