Benlik kavramı ile ilgili çalışmamızı tamamladığımıza göre geldik sosyal kimliğimize. Yıllar önce okuduğum çok yönlü bir araştırma, bugün konuşucaklarımız için güzel örnekler içeriyor.
Bu araştırmanın bir bölümünde gruplara çok basit bir soru yöneltiliyor.
SEN KİMSİN? Bize kendinden bahseder misin?
Kişiler kendilerini anlatmaya başlıyor.
Burada bir durup sen kimsin sorusuna en az 5 madde ile cevap vermeni istiyorum ki okuduklarının etkisi altında kalmadan bu araştırmayı basitçe biz de gerçekleştirelim.
Araştırmanın konusu kolektivist kültürler ile bireysel kültürlerin nasıl farklılaştığı ve bunun hayatımıza nasıl etki ettiği yönünde. Araştırma bulgularında ilgimi çeken ve seninle paylaşmak istediğim yere gelmeden önce kolektivizm ve bireycilik kavramlarından kısaca bahsetmek istiyorum.
Kolektivist kültürler daha çok topluluğun önemini vurgularken birliktelik ve uyuma değer veriyor. Bireysel kültürler ise merkeze bireyi koyuyor ve kişisel kimlik ve bağımsızlık ön plana çıkıyor. Yapılan araştırmalar doğu kültürünü kolektivist, batı kültürünü ise bireysel kültür olarak genelliyor. Bizler ise kolektivist toplumlara yakın olmakla birlikte batı ile olan etkileşimimiz arttıkça bireyselliği de kültürümüze entegre ediyoruz ve doğal olarak bu durum kimliğimizde bazı bocalamalara neden oluyor.
Bir yandan, kendimizi ait olduğumuz alanlara karşı sorumlu hissederken bir yandan hayır diyemeyerek, başkalarını kendimizden üste koyarak, rollerimiz ve sorumluluklarımız arasında sıkışıp, tatminsizlik hatta doyumsuzluk yaşıyoruz.
Okudukça neden rollerimiz hakkında bu kadar bocaladığımızı, tatminsizlik yaşadığımızı görmek mümkün. Araştırma sonuçları, iki kültürü de yansıtan kişilere sorulan basit sorunun cevaplarında gizli.
Sonuçlar büyük bir farklılığı ortaya koyuyor. Bir grup ben derken ve kendi sevdiği, ilgilendiği şeylere odaklanırken; diğer grup biz diyor, ait olduğu topluluklardan bahsediyor. Üniversitedeki hocam bu araştırmayı bizimle paylaşmadan önce sana sormuş olduğum bu soruyu, sınıfa yöneltmişti ve ben nasıl iki kültür arasında kaldığımı çok net görmüştüm. Sen de şimdi kendi cevaplarına bir bak lütfen.
Benim açımdan, bir yanım ait olduğum gruplardan bahsederken diğer yanım farklılaştığım kısımları vurgulamak istiyordu.
Cümleler arasındaki kültürel farkları görebiliyor musun?
- Ben Eskişehir’de doğdum.
- Ben Eskişehirliyim.
- Üniversiteye gidiyorum.
- Koç Üniversitesi’nde okuyorum.
- Basketbol oynamayı seviyorum.
- Okul takımında kaptanlık yapıyorum.
Biri ben derken diğeri ait olduğum yerleri vurguluyor. Bu cevapların biri diğerinden iyi veya kötü değil sadece ikisinin arasında kalmak rollerimiz ile çatışmalara sebep olabiliyor. Daha önce 21 Günlük çalışmamızda rollerimiz üzerine uzun uzun düşünmüştük. Şimdi o çalışmaya geri dönme vakti.
Eğer daha önce “Rollerini Tanımla” çalışmasını yapmadıysan yapmak için tam zamanı.
Eğer yaptıysan da zaman geçtikçe rollerimizde değişiyor bunu unutma ve tekrardan yazdıklarını gözden geçir.
Bu rolleri inceledikten sonra yapacağımız şey kendimize yarım saat ayırıp “eğer bu rollerim olmasa ben kim olurum” bunun üzerine düşünmek ve bunu yazıya geçmek.
Ailem, arkadaşlarım, işim, ünvanım, diplomalarım, cinsiyetim, adım … olmasa;
- Ben nasıl biri olurdum?
- Neler yapardım?
- Neler isterdim?
- Nerede olurum?
- Kimler ile olurdum?
…
Bunları düşünmek için kendine zaman ayır. Biliyorum daha önce bunları hiç düşünmedin. Zorlanacaksın ama unutma bilinmeyen adayı keşfediyoruz. Eğer daha önce bunları yapmış olsak bu ada biliniyor olurdu ve şu an bu yolcukta olmazdık.