Bu kelimeler benim için. Balık hafızam için. Unutmamak, unutturulmamak için.
Bir gece sıcak yatağında yatarken bir anda dünya başına yıkılabilir.
Saatler durabilir.
Işıklar sönebilir, sesler kesilebilir.
Devlet daireleri, hastaneler, yollar, havaalanları yıkılabilir.
Tüm yollar kapanabilir, iletişim kesilebilir.
Sesinin çıkmaya mecali varken 2 gün boyunca sesini duyacak biri olmayabilir.
Kağıttan evler canlı yayında bir bir yıkılabilir.
Güvenli diye yuvanı kurduğun yeni binalar mezarın olabilir.
Canlar bir kayıt parçasındaki istatistik verisine dönüşebilir.
İnsanlar can derdindeyken birileri büyük ekran televizyonları sırtlarken kameralara takılabilir.
İnsanlar maddi manevi yardım yaparken yardımlar yerlerine ulaşmayabilir.
Yardım tırların önü kesilebilir, yardımlar sokaklara saçılabilir.
İnsanlar nereye, kime yardım yapacağını şaşırabilir.
Bir sanatçı tüm ülkeye umut olabilir, kahraman ilan edilebilir.
Doğruları söyleyen haberciler istifa edebilir, istifa ettirilebilir.
Haber yayın ışığı ile ekipler çalışmaya devam edebilir.
Bölgedekilerin sesi olmak yerine seslerini kesenler olabilir.
Jeologlar, bilim insanları yerine din adamları programlar yapabilir.
Dondurucu soğukta yatacak yer, karınlarını doyuracak bir şeyler arayan insanlara gece kıyafetleri, şortlar, topuklu ayakkabılar gönderilebilir.
İnsanların yemekten barınmaktan önce ihtiyacı beyaz kumaşlar olabilir.
Çaresiz babalar küçücük kızlarının elinin soğuyana kadar tutabilir.
Yalan haberler, doğrulardan daha hızlı yayılabilir. Herkesin örgütlendiği sosyal medya kanalları kapanabilir, kapatılabilir.
Konuşulacak çok şey varken bir anda herkes VPN konuşabilir.
Tüm bunlar olurken duygular hapse girmeyecek şekilde ifade edilemeyebilir.
Dünyanın öbür ucundan bir can, ölüm pahasına senin kokunu almak için gelebilir. Patilerindeki tüm kesiklere rağmen seni aramaya devam edebilir.
Kurtulan bir can “param yok nolur beni özel hastaneye götürme” diyebilir.
Ailesi bulunamayan çocuklar yardım etmek için tek tek sosyal medyada paylaşılabilir, sonra kaçırılma vakaları başlayabilir.
Yıllar önce “buranın kaderi de Elazığ, İzmir gibi olursa benim için melek oldu demeyin, hakkımı arayın” diyenlerin hakkını aranabilir, aranamaya da bilir.
Bekleyen onca can varken belgeleri, laboratuvar sonuçlarını yok etmeye çalışanlar olabilir. Yurtdışına kaçmaya çalışırken korkulu gözler ile yakalananlar olabilir.
Kimse sorumluluğu üstlenmeyebilir, istifa etmeyebilir.
Okullar kapanabilir, eğitim durabilir.
“Para yok diyordunuz, şimdi tır tır yardım gönderiyorsunuz, siyaset yapmayın diyenler” siyaset yapabilir.
Arda kalan düğün fotoğrafları, özür mesajları, baba oluyorsun müjdeleri, dimdik duran Atatürk portreleri olabilir.
Kirişlerin aralarından gider boruları geçebilir, 8 demir ile başlayan kolonlar 2 demir ile devam edebilir. Özenle süslediğin duvarlar senin evinin duvarı olmayabilir.
Günlerce sesi çıkmayanların sesi ahbaplar için yükselebilir.
Yarın öbür gün bunların hepsi unutulabilir.
Bunlar ola da bilir, olmaya da bilir.
Sen unutma.