Kariyer ve iş hayatı bir çoğumuzun önceliği olmuş durumda. Para kazanma hırsı ya da ihtiyacı, kendine veya çevrene başarını kanıtlama azmi, durmadan meşgul olma hissiyatı … Nedenleri kişiden kişiye, durumdan duruma çeşitlendirebiliriz. 

Ama bir yandan da ihmal edilen, elimizden kayıp giden özel bir hayatımız var.

Ertelediğin buluşmalar, iki arada bir derede, ayak üstü yediğin yemekler, trafikte ya da yürürken anca aramaya zaman bulduğun kişiler, karşındakini dinliyormuş gibi yapıp duymadığın cümleler, her ay başladığın iki gün süren diyetler, zaman bulamadığın heykel kursu, izin alamadığın, daha doğrusu izin almak için çaba sarf etmediğin o üç günlük tatil…

Sence de bir denge bulma zamanı gelmedi mi? Evet, günler su gibi akıp gidiyor. İşlerin başından aşkın. Kafanı kaşıyacak zamanın yok. Tezini bitirsen rahatlıcaksın, terfi alsan bir oh çekiceksin. 

Sanki bir yerden başlamak gerek değil mi?

Üniversite yıllarında bir mottomuz vardı. “Work Hard, Play Hard.” Sıkı Çalış, Sıkı Eğlen. Evet günü geldi nefes almadan çalıştık, günü geldi sabahlara kadar eğlendik. Ama şimdi şimdi anlıyorum ki; biz bu cümleyi yanlış değerlendirmişiz.

Bu söz bence, hayatın iki önemli yönünü dengelemenin ve her ikisinden de en iyi şekilde faydalanmanın önemini vurgulayan bir ifade. Çalışmak, üretmek, koyduğumuz hedeflere adım adım yaklaşmak bunlar kesinlikle çok önemli. Ama daha önemli bir sorum, hata sorunumuz var.

Sence hayat bundan mı ibaret?

Tutkuyla ve azimle çalışıp kendimize koyduğumuz hedeflere adım adım ulaşırken, kendimize, zevklerimize, sevdiklerimize zaman ayırabilmek. Önemli olan da bu değil mi? Belki de bunu yapabilen kişileri başarılı olarak görmeliyiz.

Ya hep ya hiç olmamalı bu hayat. Kariyerde emin adımlarla ilerleyen, ilişkisinde yere çakılmamalı. Banka hesabı dolarken, gönül hesabı eksilere düşmemeli insanın. Tüm gün toplantıdan toplantıya koşarken, televizyonun karşısında yığılmamalı. Can kulağı ile müşteriyi dinlerken, annesinin aramalarını meşgule atmamalı. Kısacası sıkı çalışıp, sıkı eğlenmeli insan. İkisini aynı kefeye sığdırmalı. 

Peki bu dengeyi sağlamak için neler yapabilirsin?

Önceliklerini Belirle

İş ve kariyer hedefleri belirlerken aile, ilişkiler, sağlık, hobiler gibi özel hayatınızdaki diğer alanları gözden kaçırmamak gerekli. Bunun için benim tavsiyem, kendi hayatımda her ay kullandığım Yaşam Denge Çemberi. Bir şeylerin eksik kaldığını anlamak ve onları değiştirmek için görselleştirmek önemli. Önceliklerini belirlerken, hayatında eksik kaldığını düşündüğün, senin için önemli noktaları gözden kaçırmamak için bir şans verebilirsin.

Zaman Yönetimine Özen Göster

Zaman yönetimi, dengeyi sağlamanın kilit noktalarından biri. İş hayatında zamanı etkili bir şekilde kullanmak, sana hayatın diğer alanları için daha fazla zaman kazandıracak. Bunun için günlük yapılacak listesine ek, haftalık ve aylık zaman çizelgesi oluştur ve aylık, haftalık hedeflerine özel hayatını da ekle. Listelerin sadece iş odaklı olmasın, gitmek istediğin etkinlikleri yaz, kendine ayıracağın özel zamanı belirle. Kısacası ajandan yap, bitir kelimeleri ile dolmasın. Sana ait bir özel bir alana çevir orayı.

Sınır Koymayı Bil

Kendine uygun kurallar koy. Belli bir saatten sonra maillerine bakma, arkadaşlarınla dışarıda eğlenirken telefonunu çantandan çıkarma. Yeri geldiğinde iş için, yeri geldiğinde kendin için Hayır demeyi alışkanlık haline getir.

Kendine Zaman Ayırmayı İhmal Etme

Seni besleyen aktivitelere zaman ayır. Tüm gün bilgisayar başında hareketsiz kalıyorsan, tak kulaklıklarını, aç müziğin sesini, yürüyüşe çık. Haftada bir de olsa bir spor ile ilgilen, yaz, oku, öğren, üret, dans et. Sana ne geliyorsa onu yap. Kendini iyi hissettiğin kişilere daha fazla zaman ayır. İlişkilerine, kendine yatırım yap.

Esnek Ol

Her zaman planlarının, tam olarak istediğin gibi gitmeyeceğinin farkında ol. Beklenmedik durumlarla karşılaşabilir veya iş ve özel hayatınız arasında dengede zorlanabilirsin. Önemli değil. Esnek olmak, değişikliklere uyum sağlamak kendine kazandıracağın en önemli yeti. Kendine karşı sabırlı ol ve dengeyi yeniden kurmaya hazır ol.